Çocuk yetiştirme ile ilgili en çok önemsediğim noktalardan biri, anne ve babanın kendi farkındalıklarının olmasıdır.
Her aileye mutlaka sorarım, siz nasıl birisiniz?
Endişeli misiniz, kendinizi pek de takdir etmez misiniz?
Yoksa genelde çevrenizdeki insanları pek becerikli bulmaz ve kendi yaptıklarınızı da beğenmez misiniz?
İnsanlarla vakit geçirmeyi sever misiniz?
Yoksa genelde duygularınızı kendi içinde yaşar, çok dillendirenleri pek hoş karşılamaz mısınız?
Hemen öfkelenir misiniz ve öfkelendiğinizde bunu nasıl belli edersiniz?
Yoksa öfkelenmek ve bunu belli etmek sizin için ayıp mıdır?
Kendinizle ilgili bu ve nice sorunun cevabını bilmek çok önemlidir. Çünkü önce kendinizin olumlu ve zayıf yanlarını bileceksiniz ki her türlü özelliğinizi sahiplenerek bunların sorumluluğunu alabilesiniz.
Ardından çocuğunuzu tanıyacaksınız. Azimli bir çocuk, başarısız olunca çabalıyor mu yoksa hiç üstünde durmayıp başka bir etkinliğe mi devam ediyor?
Çocuğunuza hangi cümleyi kurarsanız oyuncaklarını toplatabilirsiniz. Hangi cümleyi kurarsanız, çok sinirlenip size saldırmaya başlar ya da ne olduğunda o ortamdan uzaklaşmak ister.
Kendinizi tanıyıp, kendi davranışlarınızın sorumluluğunu almak, çocuğunuzla yaşadığınız sıkıntılarda uygun çözüm yolu geliştirmek açısından önemlidir.
Ayrıca, çocuğunuzla aranızda mizaç farklılığının farkında olmak çocuk-ebeveyn ilişkisinin sağlıklı ilerlemesine yardımcı olur. Örneğin, duyguları içinde yaşayan birisiniz. Öfkeyi belli etmenin sakıncalı olduğunu düşünüyorsanız, çünkü her öfke ifadenizde çevrenizdekilerin kalbini kırıyorsunuz. Bu durum, çocuğunuzun öfkesini ifade etme tarzını belirleyecektir. Çocuğunuzun duygu ifade etmesine farkında olmadan müdahale edecek ve onun sağlıklı gelişimi için yapmanız gerekenleri (yine farkında olmadan) yapmayacaksınız.
En çok rastladığım durumlardan biridir: anne ve baba çok çalıştığı için çocuğuyla yeterince vakit geçiremez, belki yorgunluktan çocuğun oyun isteğini geri çevirir. Kendi suçluluğuyla, vakit geçiremediği için yaşadığı vijdan azabıyla baş etmek için çocuğa her istediği oyuncağı alır. İşte buradaki anne/baba kendi suçluluk hissini, vijdan muhasebesinin farkında olmalı ki çocuğun oyuncakçıdaki tutturmaları ile sağlıklı şekilde baş edebilsin. Aksi takdirde ebeveynin kendini fark etmediği durumda vijdan azabı ne ebeveyni doğru seçeneğe götürecek ne de çocuğun tutturmalarını çözecektir.
İşte bu yüzden kendinizi ve çocuğunuzu tanıyın, duygu ve davranışlarınız arasındaki ilişkiyi anlamaya fark etmeye gayret gösterin.
Bilgen IŞIK KARAŞAHİN