Duygu Regülasyonu
Duygularınızı tanıyor musunuz, hangi duyguyu yaşadığınızda nasıl davrandığınızın farkında mısınız? Kendinizi sakinleştirme beceriniz nasıldır. Bir duygu yaşadığınızda yakıp yıkıp geçiyor musunuz? Yoksa kendinize “bir dur” diyebiliyor musunuz? İşte buradaki bir dur çok önemli. Çünkü bu “bir dur” duygu yoğunluğu yaşayan sağ beyinden daha mantıklı düşünen sol beyne geçişi sağlayan anahtardır. Yaşadığınız olayı daha net değerlendirebildiğiniz ve ihtiyacınızı daha net görebildiğiniz aşamaya gelmenizi sağlar.
İşte duygu regülasyonu bu “bir dur, sakin ol” dememizi sağlayabilen davranışlarımız, içsel konuşmalarımızdır.
Bebekler ve okul öncesi çocuklar duygu regülasyonu için beyinleri tam gelişmediğinden yani kendilerine bir dur becerileri olmadığından sakinleşmek için meme veya emzik emmeyi, anne/ bakım verenin kucağını, hiç yanından ayırmadığı battaniyesi/ayıcığı varsa bunları kullanırlar. Zamanla ebeveyn olarak çocuğa bu nesne veya kişilere bağımlılığını azaltabilmek ve içsel dünyasını geliştirebilmek için duygu regülasyonuu çocuğa öğretmemiz gerekir. Tabii ki ağlayan çocuğu sakinleştirmek kolay değildir. Ancak bu becerinin gerekliliğini bilerek çocuğun sakinleşmesi için uygun ortamı yaratmak önemlidir. Örneğin, 4 yaşındaki kızınız AVM’de istediği oyuncağı almadı diye kendini yerden yere attığında, kolundan hınçla çekiştirmeye ve sana kaç derim böyle davranma beni rezil ediyorsun diye bağırmaya başlamadan önce, onun beyninin duygu regülasyonunu öğrenmeye ihtivayı olduğunu ve bunu ancak sizin yardımınızla yapabileceğini hatırlayın.
1. Önce duygusunu kabul edin ve ona yansıtın. İstediğin oyuncağı almadım diye çok kızdın.
2. Sakin kalın ve bekleyin, sizi duyması için biraz ağlayıp rahatlamasına izin verin. Ne var ağlayacak evde 1000 tane benzer oyuncak var demeyin.
3. 3 ağlamaya devam ettiğinde ki bunu ilk uyguladığınızda ağlama sesi artabilir. Evet bana çok kızdın, hadi biraz sakinleşmeye çalış, ne yapabileceğimizi konuşalım gibi cümleler kurabilirsiniz.
4. Unutmayın duygu regülasyonunu sizin sayenizde öğrenecek siz o ortamda çıldırırsanız o da çıldıracaktır.
5. Sakinleştikten sonra diğer gelişimizde alabiliriz veya neden uygun olmadığını anlatmaya çalışın kısaca. Eğer bunu anlayamayacak durumdaysa, dikkatini başka yere yönlendirme durumunu kullanın ve hadi gel babana sürpriz yapalım ya da acaba sinemada güzel bir çizgi film var mı ona bakalım gibi bir şey kullanabilirsiniz.
6. Çocuğunuz büyüdükçe öfkesini ifade etmek için ağlama, bağırma yerine kelimeleri kullanmaya başlamasına teşvik edin. Neye kızdığını dinleyin. Ardından o konuşabilir hale geldiğinizde kendi bakış açısını açıklayın. Ağlayacak ne var, buna mı ağlıyorsun, amaaaan çok saçma Alican’ın vermediği oyuncağa ben sana alırım demeyin. Duygusunu reddetmeyin. O onun duygusu, sizin değil. Ama duygusunu yönetmesine yol gösterin. Hangi ihtiyacından ötürü o duygu içinde ve o ihtiyacı nasıl giderebileceğinize bakın.
Özellikle okul öncesi çocuğunuz varsa onu sakinleştirmeye çalışırken karnının aç, uykusuz, kakasının gelmediğine emin olun. Çünkü bedenimizin ihtiyaçları duygu regülasyonumuzu olumsuz etkiler. Örneğin, uykusuzken veya açken yetişkinlerin de çok öfkeli olması veya çok küçük durumları tolere edememesi gibi.
[instagram-feed]